www.kriminoloji.com
KRİMİNOLOJİ ÖĞRENMENİN YARARLARI
Ord.Prof.Dr.
Sulhi DÖNMEZER[1]
© www.kriminoloji.com 2002
Kriminolojinin
bir kere, pratik yararları vardır. Kriminoloji bazı sosyal hizmetlerde ve
mesleklerde çalışacak olanlar için esaslı bir hazırlığı belirlemektedir.
Memleketimizde
suçları önlemek için, bir kısım çabalar gösterilmektedir. Bu çabalarım belirli
bir sonuçlara ulaşabilmesi için olumlu kriminolojik araştırmaların sonuçlarına
dayanmasına şarttır.
Bizce,
kriminoloji eğitiminin asıl büyük faydası, bir hayat felsefesi kurmak
bakımından sağlayacağı olgunluktur. Taft’ın dediği gibi insanın muhtaç olduğu
gerçek ve pozitif hayat felsefesi, kriminolojiden elde edilebilir. İçinde
yaşadığımız toplumu tanımak için, onun yalnız iyi vasıflarını bilmek yeterli
değildir; fakat aynı zamanda onun suç doğuran yönlerini, suç yataklarını da
bilmeniz ve gerçekçi bir gözle bunları incelemeniz gerekir.
Suçun
incelenmesi insan davranışlarının anlaşılması hususunda getireceği büyük katkı
bakımından da önemlidir[2].
İnsan davranışları normlara uygun (conformiste) ve normlardan sapıcı (non
conformiste) olmak üzere iki kısımdır; insanın normlardan ne için ve nasıl
saptığını bilmediğimiz sürece insan eylem, davranış ve tutumlarını anlamak izah
etmek mümkün olamaz. Çok yakın zamanlara kadar kriminolojik araştırmaların
hedefi suçun sebep ve etmenlerini izaha çalışmak olmuştur.
Ancak
son yıllarda insanın sapıcı eylem, davranış ve tutumlarını sebep ve etmenlerini
belirleyici bir yaklaşımla izah etmek hususundaki bu yöntem ve bu konudaki
teorik izah biçimleri, hiç olmazsa kısmen, değişik diğer bazı yaklaşımlara
yerlerini bırakmış bulunmaktadır: Zira Sykes’in de belirttiği gibi[3] toplumun geniş bir
bölümünün sapıcı olarak telâkki ettiği bazı eylemleri kanun suç olarak
saymamakta; Ceza Kanunun suç saydığı bazı hareketleri ise nüfusun büyük bir
kısmı suç telâkki etmemektedir[4]. Ceza Kanunlarının
koymuş bulunduğu bütün kuralların hepsi bütün toplum tarafından kabul edilmiş
değildir. Diğer yandan kişilerin mensubu bulundukları alt grupların[5] normları birbiri ve
tüm toplumun ile çelişkili olabilir; bu gibi hallerde kuraldan sapma değil ve
fakat seçenek teşkil eden diğer bir kurala uyma söz konusu olur. O halde suç
bazen birbiriyle rekabet halinde bulunan normlardan birisine uyulmasından da
doğabilir.
Yine
çağımız kriminolojisinde üzerinde önemle durulan görüşlerden biriside
(Enteraksiyonist Teori) dir[6]. Bu görüşe göre önemli
sosyal gerçek, bazı kişilerin ne için sapıcı tavır ve hareket örneklerine
uydukları değil ve fakat toplum bazı kişilere ne için ve ne suretle sapıcı
damgasını vurduğu, etiketini yapıştırdığıdır. Radikal Kriminolojinin
taraftarları suç teşkil eden davranışa toplumun bütün sınıf, grup ve
zümrelerinde rastlandığı halde suçluluğun ağır biçimde yoksul ve siyaseten
güçsüz sınıflar ve gruplar arasında yoğunlaşmasını, damgalama sürecinin,
işlenen fiilden çok önceden edinilmiş fikirlere ve kanunları uygulayan mercilerin
tutumuna bağlı olduğunu öne sürmektedirler.
Bu görüş kriminologların dikkatlerini geniş ölçüde fiil dinamiğinden
sosyal kurumlar dinamiğine çevirmelerine ve suçun önlenmesi konusunun çok daha
fazla önem kazanmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple kişiye sapıcı, suçlu
damgasını vuran sürecin incelenmesi hususuna bugün üstün önem verilmektedir.
“Özet
olarak şu hususları açıklayabiliriz: Son yirmi yıl içinde kriminolojik ve
sosyolojik teori, giderek suçun, boyutları belli, bireysel ve sosyal
patolojilerin sevkettiği insan davranışının bilimsel bir kategorisini teşkil
ettiği hususundaki faraziyeleri bertaraf etmektedir. Bugün sebepleri bulmaya
yönelik modellerin keşfinin çok güç olduğu, suç kavramının çok karmaşık nitelik
taşıdığı kabul edilmektedir.”
Kriminologlarca
kabul edilen çağdaş görüş şudur ki, kriminoloji hukukî, kanunî kurumların
sosyal rolünü açıklamalı ve bu suretle toplumun daha iyi anlaşılması hususunda
katkıda bulunmalıdır[7].
DİPNOTLAR:
[1] Bu yazı Sayın Ord.Prof.Dr. Sulhi Dönmezer’in Beta
Basım Yayım’dan çıkan “Kriminoloji” kitabından tanıtım amacıyla
alınmıştır. (Ord.Prof.Dr. Sulhi Dönmezer, Kriminoloji, Beta, İstanbul, 1994,
8.bası, s.26 vd.) Amacımız suç konusunda çıkan kitaplardan, dergilerden,
yazılardan sizleri haberdar etmek; bilgi evrenine ve Türk kriminolojisine (suç
bilimine) katkıda bulunmak ve topluma faydalı olmaktır. Daha detaylı bilgi için
ilgili kitaba başvurmanızı tavsiye ederiz.
NOT: Sayın Ord.Prof.Dr. Sulhi Dönmezer kriminolojinin
Türkiye’de ki ilk kurucusu ve eğitimcisidir. Hocamızın bu çok değerli
kriminoloji kitabı bu alandaki değerini hâlâ sürdürmektedir. Bu nedenle
özellikle bu kitabı tavsiye ederiz: www.betayayincilik.com
[2] Sykes,
s.28
[3] Sykes,
s.29
[4] John
Kaplan, Marjiuana: The New Prohibition, New York, 1970
[5] Alt grup kavramı için bk. Sulhi Dönmezer, Toplumbilim, 11. bası,
1994
[6] Detaylı bilgi için bk. Sulhi Dönmezer, Kriminoloji, 1994,
s.351 vd.
[7] Sayın Hocamız, Sulhi Dönmezer’in bu yazısına ilâve olarak şunu belirtmeyim ki,
kriminoloji eğitimi sayesinde suç kavramı, suçun nedenleri, suçun oluşumu,
suçlunun incelenmesi, suçlunun ıslahı, suçun önlenmesi…. gibi çok önemli
konular bilimsel bir metodla incelenmekte ve öğrenilmektedir. Bunun sonucunda
uygulamada, suça ve suçluya karşı bilimsel bir yaklaşım doğmaktadır. Suçun bir
de çok büyük bir ekonomik boyutu vardır ki, bu ekonomik maliyetin azaltılması,
ancak yapılan kriminolojik araştırmalar ile suçun önlenmesi ve kriminoloji
eğitimi ile bunun uygulamaya dökülmesi ile mümkün olabilir.
© www.kriminoloji.com 2002