www.kriminoloji.com

 

 

 

KONFERANS

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

ÇOCUK CEZA ADALET SİSTEMİ VE UYGULAMALARI

 

 

 

 

 

 

Bob FLORES

OJJDP Genel Başkanı

(Gençlik Ceza Adaleti ve Suçu Önleme Bürosu)

 

 

 

    Sözlerime başlamadan önce UNICEF’e, Adalet Bakanlığı’na, Ankara Üniversitesi’ne, Türk çocukları için ceza adalet sistemini geliştirmek ve ilerletmek üzere uğraş veren araştırmacılara, hükümet görevlililerine ve kâr amacı gütmeyen gruplara beni davet ettikleri için teşekkür etmek istiyorum.

    Benim adım Bob Flores ve Birleşik Devletler Adalet Bakanlığı Gençlik Ceza Adaleti ve Suçu Önleme Bürosu’nda (OJJDP-Office of Juvenile Justice and Delinquency Prevention at the United States Departmant of Justice) yönetici olarak çalışmaktayım. Bu sıfatla, gençlik adalet sistemini geliştirmek üzere devlet programlarına fon sağlamak, çocuklar için daha iyi ve daha güvenli tutukluluk imkânları sağlamak, çocuk suçluların ve suçluluğun engellenmesi için yollar bulmakla yükümlü olan bir ofiste çalışmaktayım. Büromuz, tutukluluk sürelerini yetişkinlerin yanında veya yakınında geçiren çocukların zarar gördüğü bir takım vakıalardan sonra 1974’te kurulmuştur. O günden bu yana sözünü ettiğim çalışmaları sürdürmekteyiz.

    Birleşik Devletler’de her bir eyalet, çocuk ceza adalet idaresinde birincil sorumluluğa sahiptir. Bu sorumluluk savcıları, mahkemeleri ve cezaevi imkânlarını içermektedir. Eyaletler, ayrıca uyuşturucu bağımlılığı olan, istismara uğramış ve bir şekilde dışlanmış çocuklara yardım etmek için oluşturulan programlara da fon sağlamaktadır. Bu sorumluluklar eyaletlere aittir.

    Federal hükümet ise liderlik rolü üstlenir. Bu kapsamda Büromuz, araştırma yapar, bilgi toplar ve ayrıca suç işleme riski altında olan çocukların birçok ihtiyacını karşılamak üzere programlar geliştirir. Biz diğer kurumlarla da çalışmaktayız. Örneğin, çocuklar ve aileleri için sağlık hizmetleri, sosyal hizmetler ve genel refah programları sunan Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bölümüyle (Department of Healty and Human Services) çalışmaktayız. Ayrıca, meslek eğitimi fonlarını karşılamak üzere Meslek Bölümü (Department of Labor) ve ülkemizde kısıtlı imkânları olan insanlar için güvenli, ödenebilir barınma olanaklarını sağlamak üzere İskân ve Şehir Gelişimi Bölümüyle de (Department of Housing and Urban Development) işbirliği içindeyiz.

    Bu toplantıya gelmeden önce benden talep edilen çocukların gençlik adaleti sistemine dahil olmalarını engellemek; mahkemeye gitmekten, tutukevlerine yerleştirilmekten uzak tutmak için kullanılabilecek program ve yöntemler konusunda bilgi aktarımında bulunmak oldu. Bunu sağlamak için, çocuğun hayatına mümkün olduğunca erken müdahale etmek gerekmektedir. Adalet Bölümü (Department of Justice) geniş ve sürekli hizmetleri kapsayan programları desteklemektedir. Örneğin, biz “Hemşire Ev Ziyareti Programı”nı kurduk. Bu program çerçevesinde ilk defa hamile kalan genç bir kadınla on sekiz aydan iki yıla kadar uzayan bir süre boyunca, haftada bir kez o kadının evine gelecek olan bir hemşire söz konusudur. Bu hemşire, genç kadının iyi beslendiğinden ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek üzere kendine dikkat ettiğinden emin olacak bir şekilde çalışır. Hemşire alkol ve diğer tehlikeli uyuşturucuların kullanımı konusunda da özen göstermektedir. Bebek doğduktan sonra ise genç kadına bebeğe nasıl bakılacağını öğretir, ayrıca bebeğe zarar verebilecek olay ve olgular konusunda güvenlik bilgisi de verir. Böylece anne, bebeğin hastalandığı, yaralandığı durumlara hazır olur.

    Programımız ayrıca bir gözetmenlik de içermektedir. Bakıcı bir yetişkin, ebeveyni olmayan ya da tek ebeveyni olan çocukla bir araya getirilir ve o çocukla uzun bir dönem boyunca çalışır. Bu dönemde haftada bir saat, bazen de daha fazla bir zaman harcar ve çocuğa, nasıl çözeceğini bilemediği durumlarla karşılaştığında yol gösterir, destek olur.

    Öte yandan tutukevinde kalan çocuklara fon sağlamaktayız. Bu fonlar; eğitim, sağlık, akıl sağlığı danışmanlığı, madde bağımlılığından kurtulma, öfke kontrolü gibi yaşam becerilerinin kazandırılması için eyaletlere verilmektedir. Sonuç olarak, topluma geri bırakıldığında başarılı bir şekilde yaşaması için hazırlayacak diğer vasıfların çocuğa kazandırılmasını sağlamaktadır. Çocuk, tutukevinden ayrılmaya hazır olduğunda da eyaletlerin ve yerel yönetimlerin sağladığı hizmetler bulunmaktadır. Bazı eyaletlerimizde gençlik sorunlarının çözümleri, yerel mahkemeler veya yerel yönetim tarafından çözülür. Diğerlerinde ise vali tarafından yürütülür.

    Bu gün sizlere, çocukları istismardan ve dışlanmadan korumak için uyguladığımız programlardan bahsetmek üzere burada olmaktan çok memnunum. Amerika Birleşik Devletleri’nde bir çocuk ebeveynini kaybederse, genellikle akrabalarının yanına götürülür. Bunun mümkün olmadığı zamanlarda çocuk, aile ortamı içeren bakımevine götürülür ve yerleştirilir. Burası, birden fazla çocuğun yaşadığı bir grup evi ya da çocuğun sınırlı zaman dilimlerinde kalabileceği başka barınma seçenekleri de olabilir. Bunlar geçici çözümlerdir; amaç çocuğa kalıcı yerleşme olanağı sunmaktır. Çocuğun, her yaştan bireylerle sağlıklı bir ilişki kurabilmesi için kendisini bir bakıcı yetişkine bağlı hissetmesi önemlidir. Böyle bir ilişki, çocuğun kendisini güvende hissetmesini sağlamak için, kendilerini bir aile içindeyken yapılması gerekenler arasında sorumluluk sahibi hissetmeleri için, ailenin kurallarına ve kanunlara uymaları için etkili bir ilişkidir.

    Çocuk bir suç eylemi gerçekleştirdiği zaman bazı durumlarda bir süre için tutuklanabilir ya da özgürlüğünden yoksun bırakan bir cezaya çarptırılabilir. Cezanın ortalama uzunluğu birçok devlette altı ile an sekiz ay arasında değişmektedir. Bir çocuğun uzun bir süre cezaevinde kalması alışılmadık bir durumdur. Bunun olması için cinayet, kundaklama, cinsel suç gibi oldukça ağır bir suç fiilinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu tutukluluk süresi içerisinde, birincil amaç rehabilite etmek ve o çocukla çalışmaktır. Yetişkinlerde de rehabilitasyon uygulanmaktadır, ancak bu durumda birincil amaç ceza vermektir.

    Çocuk cezaevindeyken okula devam eder; genel olarak okul cezaevi tarafından değil eğitim sistemi tarafından yürütülür. Büyük çoğunlukla öğrenciler güvenlik nedeniyle kurumda kalır ve eğitimlerini kurum içerisinde alırlar. Bu süre içerisinde ayrıca, meslek edindirme hizmetleri de sağlanır. Sağlık bakımına da tâbi tutulan çocuğun, akıl sağlığı gibi ciddi sorunları varsa birçok durumda ona eğitim hizmetleri ve çeşitli yardımlar sağlanır. Böylece kendilerine nasıl bakacaklarını öğrenirler. Bu sonuç, çocuklar serbest kaldıklarında rüşt yaşına ulaştıkları için başka bir ailenin yanına ya da bir bakımevine yerleştirilmedikleri durumlarda önemlidir.

    Bulgularımıza göre çocuğun suça yönelmesinde genellikle erken yaşlarda karşılanmayan ihtiyaçları büyük bir risk yaratmaktadır. Bu risklerden bazıları, çocuğun kendine ihanet edilmiş, toplumun dışında tutulmuş gibi hissettiği ve öfke duyduğu istismar veya dışlanmadır. Bunlar olduğunda çocukların öfke duyması ve antisosyal hareketlerde bulunması çok kolaylaşmaktadır. Yaptığımız araştırmalardan biliyoruz ki çocukları suç işleme riskine atacak birçok etmen vardır. Bunlar arasında cinsel istismar, ihmal edilme, ailenin ölmesi gibi; aileleri, okulları ve yaşadıkları toplumda (ki bu üçünün birbirine bağlı ve girişik olduğu da düşünülmelidir) onların sağlıklı bir şekilde büyümelerini etkileyecek birçok önemli etmen vardır. Bizim umudumuz, bu bağları ve girişiklik sayesinde çocukların; ailenin, okulun ya da toplumun bir parçası olmayı istemeye devam etmeleri, kurallara uymaları ve bu gruplardaki pozitif insanlara bağlı olmanın yararlarını elde etmeleridir. Çocuk akıl sağlığı ile ilgili bir sorun yaşadığı, çeşitli farklı ailelerin yanında kaldığı ve sık sık yer değiştirdiği, fuhuş mağduru olduğu zaman gelişimi risk altına girer ve daha fazla suç işleme ve suça karışma tehlikesi artar. Bu nedenle, size aile kurumunuzu nasıl geliştirip güçlendirebileceğiniz konusunda düşünmeyi önermekteyim.

    Amerika Birleşik Devletleri’nde sorunlarla karşılaşmaktayız, çünkü bazı bölgelerde ailenin çocuklar üzerinde etkisi çok fazla değildir. Örneğin, çocuklar birçok nedenden ötürü ebeveynleri veya diğer yetişkinlerden gereken ilgi ve bakımı alamamaktadır. Çocuklar, herhangi bir nedenden ötürü yalnız bırakıldıkları zaman yasadışı fiilleri gerçekleştirmek üzere kandırılabileceği veya şiddete karşı korumasız bırakılacağı tehlikeli durumların oluşma ihtimali doğar.

    Biliyoruz ki çocukların işleyebilecekleri fiiller pencere kırmak gibi küçük hasarlara neden olmaktan cinayete kadar uzanmaktadır. Cezaevi ülkemiz açısından çok pahalı bir süreçtir. Amerika Birleşik Devletleri’nde bir çocuğu güvenli bir cezaevinde bir yıl için tutmak, on binlerce dolara mal olmaktadır. Önleme çalışmaları yapmak, ailelerle çalışmak ve çocuğun cezaevine ya da bir bakımevine gitmesini engelleyecek yollar bulmak çok daha ucuzdur.

    Bu güne kadar geliştirdiğimiz en iyi programlardan gençlik mahkemeleridir. Bu mahkemelerde suçla ilgili konular ve gençlik suçları işlenir. Ayrıca aile mahkemelerimiz mevcuttur. Bunlarda ise çocuğun medeni hakları ile ilgili işlemler görülür. Bunlar dışında bir de genç mahkemeleri sorumludur.

    Genç mahkemeleri, aile mahkemeleri ve gençlik mahkemeleriyle aynı türden mahkemeler değildir. Genç Mahkemelerinde yargıçlık, jürilik, mübaşirlik, savcılık ve avukatlık rolleri gençler tarafından yürütülür. Bu mahkemelerde çocuklar ve gençler, kendi akranlarının gerçekleştirdikleri davranışları değerlendirir ve bu da davranışlara izin verilip verilmeyeceğini, ne kadar izin verilebileceğini belirlerler.

    Örneğin; biz genç kadınların küçük hırsızlıklar yaptıklarını biliyoruz. Eczane, parfümeri gibi küçük dükkanlara gidip dudak kremi ya da makyaj malzemesi çalıyorlar. Sonuçta ciddi parasal değeri olmayan ama biriktikçe küçük bir dükkanın işlerini etkileyebilecek hırsızlıklardır bunlar. Buna rağmen yasa dışı davranışlardır ve hoş görülmezler. Çocukların bunun olumsuz bir davranış olduğunu ve olumsuz bir sonuç doğurabileceğini anlamaları önemlidir. Bu yüzden, bir nesne çalarlarsa bunun bir cezası olmalıdır.

    Bu ceza, işlenen suçun çeşidiyle, verdiği zararla doğru orantılı olmalıdır. Sırf beş ya da on dolarlık bir mal çaldığı için bir çocuğu hapishaneye göndermek istemeyiz. Daha hafif bir ceza düşünürüz. O çocuğa ya da gence, arkadaşlarının ve desteğini beklediği kişilerin (ergenlik çağında olduğu düşünüldüğünde), yaptığı şeyin doğru olmadığına inandıkları işaretini vermeleri ayrıca önemlidir. Verilen cezalar toplum hizmetleridir. Örneğin, bir parkı temizlemelidir, hastahanede hasta çocukları ziyaret edip onlara kitap okumalıdır, bir bahçede çalışmalıdır, yaşlı ve sorunlu insanların ev dışı işlerini halletmelidir, bir binanın dış cephesini temizleyip onarmalı ve buraya grafiti yapmalıdır. Buna göre bu programın en iyi yönü yetişkinleri de kapsamasıdır. Herhangi bir bölgede genç mahkemelerini kurmak için o bölgedeki gençlik mahkemelerinin ve aile mahkemelerinin buna uygun davranması gerekmektedir. Çünkü bir çocuk ilk defa mahkemeye çıkıyorsa ve suç istinadı küçükse ona bir fırsat verilir. Çeşitli alternatifler arasında genç mahkemesi de bir fırsattır. Suç işlediği zannıyla genç mahkemesine çıkarılan çocuk burada kendi akranları tarafından yargılanır ve hakkında bir hüküm verilir. Genç, bu mahkemece verilecek cezaya uymak zorundadır. Diyelim ki akranlarından oluşan jüri “on hafta süresince karşı tarafa verdiği zararı telafi etmek üzere her hafta sonu mekana ve kişiye giderek çaba sarf etme” cezası verdi ve genç bu karara uymadı. Bu sefer ceza adaletinden sorumlu gençlik mahkemesi davaya bakar ve genç, bu durumda bir suç kaydı alacağı için bunun ciddi yansımaları olacaktır.

    Genç mahkemeleri genç suçluya, adli kayda sahip olmanın vereceği zararı sınırlama fırsatı vermektedir. O çocuğa başka bir şans daha tanımak üzere tasarlanmıştır. Çok daha ucuza mal olan bir kurumdur, çünkü sisteme gönüllüler dahil olmaktadır. Genç mahkemeleri okulda ya da mahkeme binasında kurulur, böylece mekan için özel bir harcama kalemine de ihtiyaç duyulmamaktadır. Eğitim, gönüllü avukatlar tarafından yapılır. Bu eğitimin en önemli avantajlarından biri de genç mahkemelerinde hizmet edecek gönüllü gencin, kanunun ilgili kurallarını erkenden öğrenmesidir; hukukun üstünlüğüne saygıyı ve yargı sürecini olumlu bir program içinde öğrenir. Ceza adaletiyle, aile üyelerinden birinin polis tarafından tutuklanmasıyla tanışmak yerine, ceza adaletinde yer alan insanların genç suçlulara yardım yollarını aradıkları genç mahkemelerinde çok daha olumlu bir şekilde tanışıyorlar.

      Genç mahkemeleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde kanun uygulamaları için gerçek bir mahkeme olmasa da, hızla gelişen bir programdır. Daha önce de değindiğim gibi küçük suçlar işleyen, küçük saldırılarda bulunan çocuklara bir alternatif sunmak ve onlara ikinci bir şans vermek için tasarlanmıştır. Bulgularımız, bu çocukların bu fırsatın avantajlarından faydalandığını ve olumsuz davranışlardan kaçındıklarını göstermektedir. Bu yüzden bu programın gerek çocukta bir sorumluluk bilincini oluşturması, gerekse çocukları kurumlara göndermek yerine alternatifler bulmak bakımından çok olumlu ve etkili bir yol olduğunu düşünüyoruz.

    Çocukların ihtiyaçlarını belirlememize yardımcı olan şeylerden biri de risk değerlendirme araçlarımızdır. Bu süreçte sorular sorulur, böylece çocuklar hakkında mümkün olduğunca çok bilgi ediniriz. İhtiyaçlarının ne olduğunu öğrenmek önemlidir, fakat ailelerinin ihtiyaçlarının da belirlenmesi gerekir. Ailelere neler yardımcı olabilir ya da çocukları suç işleme ya da suça yönelik davranış gerçekleştirme durumlarına getiren nedir? Risk değerlendirme çalışması, ilk defa suç işlemiş bireyler için oldukça yardımcı bir işlemdir. Kurumlardan ayrılmadan önce bir değerlendirme yapmak da önemlidir. Cezaevine girdikten sonra onları tekrar toplum içine bırakmadan önce, ihtiyaçlarının ne olduğunu bilmek önemlidir. Okuma yazma biliyor mu? Okula tekrar dönebilir mi ve eğitimini mezuniyetine kadar sürdürebilir mi? Eve dönmesini bekleyen ya da bir şekilde onlara destek olacak olan bir aileleri var mı? Psikolojileri nasıl? Duygusal olarak nasıl? Fiziksel olarak durumları iyi mi? Bunlar önemli, çünkü ihtiyaçları karşılanabilir ve bu şekilde kurumdan ayrıldıklarında belli bir başarı elde etme şansına sahip olabilirler. Gençlik Adaleti ve Suç Önleme Bürosu, Amerika Birleşik Devleri’ndeki birçok grupla birlikte değişik değerlendirme araçları geliştirmek için çalışmaktadır. Bu konuda http://www.ojp.usdoj.gov/ojjdp adresinden detaylı bilgi alabilirsiniz.

    Gençlik mahkemesi ya da aile mahkemesini geliştirirken en önemli görevlerden biri savcının rolünü belirlemektir. Birçok gençlik mahkemesinde savcının rolü kovuşturma başlatmaktır. Savcı, polisin delilleri topladığından emin olmak ve delilleri mahkemeye sunmakla, sonra da mahkemeden çocuğun belli bir cezaya çarptırılmasını istemekle sorumludur. Bence bir savcının rolü, kovuşturma başlatmaktan daha fazla olmalıdır. Adaleti gerçekleştirmenin, kurban için bir adalet ölçütü getirmenin, sanığa adaletin uygulanmasının sağladığından emin olmanın savcının sorumluluğunda olduğuna inanıyorum. Bazı davalarda bunun anlamı çocuğun çok sert bir şekilde cezalandırılmasıdır. Bazı davalarda ise bu çocuğun “tazmin etmek” zorunda kalması, yani işlediği suç için maddi bir bedel ödemesi anlamına gelebilir. Fakat iyi savcılar, birisini sadece hapse atmış olmak için hapse atmanın her zaman bütün toplumun ihtiyaçlarını karşılamayacağını bilirler. Özgürlüğünden yoksun bırakma gerçekten zorunlu olduğunda, çocuğa bir ders vermek üzere onu rehabilite etmek için ve mağdurun zararını karşılamış olduğuna inandığından emin olmak için başka bir çözüm olmadığında kullanılması gereken pahalı bir süreçtir. Toplumun bütün çocuklara mesajı şöyle oluşacaktır, “Yanlış bir şeyler yaptığınızda, bunun olumsuz bir sonucu ve ödenecek bir bedeli olacaktır”.

    Birçok davada çocuk için savunma avukatı vardır, fakat, bu bizde maalesef geliştirmemiz gereken bir alan. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yasalara göre çocuk, davanın her kritik aşamasında bir savunma avukatı tarafından temsil edilir. Genellikle bu çocuğun tutuklandığı ve ilk kez mahkeme önüne çıktığı anla başlar. Bu an, yargıcın çocuğun dava bitene kadar tutuklu mu kalacağına yoksa evine mi döneceğine karar vereceği andır. Savcı ve savunma avukatı bence adaletin gerçekleştirilmesinde eşit yükümlülüklere sahiptirler. Bu, sadece savcının ya da savunma avukatının sorumluluğunda olmamalıdır. Aynı şekilde, yargıca en iyi şekilde hizmet etmek için savcının ve savunma avukatının, çocuğa yönelik iyi bir çözüm bulmak ve suça uygun bir ceza bulunmasını sağlamak için beraber çalışması gerekir. Bu gerçekleştiği zaman, çocuk için yaşadıklarından bir ders çıkarma ve evine, toplumuna ve ailesine dönme fırsatı ortaya çıkacaktır. Umut verici bir biçimde o çocuk, toplumun başarılı bir üyesi olmak için büyüyecektir.

    Bir çocuk hakkında suç işlediğine dair hüküm verildiyse, biraz önce de söylediğim gibi, rehabilite edileceği bir kuruma gönderilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi’nin, Başkan tarafından imzalanarak kanunlaştırdığı birçok yasamız vardır. Çocukların ve yetişkinlerin ayrı kurumlarda tutulmasını ya da en azından çocukların yetişkinleri, yetişkinlerin de çocukları göremeyecekleri, duyamayacakları bir biçimde ayrı tutulmasını gerektiren kurallarımız 1980’lere dayanmaktadır. Bu tür gereksinimler çocukların yetişkinlerin tuzağına düşmemesi ve kurumlarda daha kötü suçların yaşanmadığından emin olunması için çok yardımcı gerekliliklerdir. Ek olarak eyaletlerin, diyelim çocukları sırf okula gelmedikleri için ya da okula geç geldikleri için cezaevine göndermediğinden emin olmak üzere sahip olduğumuz bazı kurallar bulunmaktadır. Bu tür davranışlar bizim statü suçları olarak gördüğümüz suçlardır. … Biz bir çocuğa yetişkin gibi davranmıyoruz, fakat biliyoruz ki tutuklama ve özgürlüğünden yoksun bırakmaya hükmetme çok ciddi ve önemli bir cezadır. Küçük suçları için, çocuklara ulaşabilmek adına tutuklamadan daha alternatifler olduğuna inanıyoruz. Yanlış davranışın bir olumsuz sonucu olduğu mesajını alan ve değerlendiren çocuk. Olumsuz sonuç işlenen suça uygun olmalıdır.  Çocuğun ne yaptığı ile nasıl cezalandırıldığı arasında bir bağlantı olması gerekmektedir. Ergenlik çağındakilerin özellikle çok yüzeysel bir adalet anlayışı vardır. Kendilerine adil davranılıp davranılmadığına, diğer insanlara gösterilen davranışın aynısıyla karşılaşıp karşılaşmadıklarına, daha iyi  ya da daha kötü davranılıp davranılmadıklarına bakarlar. Birçoğu davranışların kötüye gittiğini abartarak söyleseler de bu sistemi, yetişkinler ve görevliler olarak elimizden geldiği kadar adil hâle getirmemiz önemlidir. Bunun için ceza suça uymalıdır.

    Islah kurumları benzersiz bir olanağa sahiptir. Bir çocuk kuruma girdiği zaman, günün her anı kontrol altındadır; sabah ne zaman kalkacakları, ne zaman okula gidecekleri, ne zaman öğle yemeği yiyecekleri, ne zaman duş alacakları, kimi görebilecekleri, ne zaman ailelerini görebilecekleri, ne zaman okuyabilecekleri, nereye gidebilecekleri, kurumda ne gibi işler yapabilecekleri bellidir. Bütün bu kontrollerle sonuç olarak çocuğun, ıslah kurumlarından avantajlar yakalaması ve eğitim, zihinsel sağlık gibi hizmetleri alması sağlanır. Çocukların her gün bu tür etkinlikler yapmaya alışması çok önemlidir. Çocuklar için en iyi sonuç günlük hayatlarında rutin davranışlar geliştirmektir. Böylece çocuk kurumdan ayrıldığı zaman toplum içine geri dönebilir, yeniden okullarına başlayabilir ve yaşamın üstesinden gelmeyi başarabilirler. Gençlik adalet sisteminde ulaşmak istediğimiz nokta gerçekten budur. Daha önce de söylediğim gibi bu sistem, yetişkin sisteminden oldukça farklıdır. Bu tür kurumlarda ayrıca çocuğun, duygusal refahını sağlama yönünde yardım bulma fırsatı da bulunmaktadır. Bunu gerçekleştirmenin bir yolu danışmanlık/grup danışmanlığıdır. Terapi ve çocuğun eğitimli bir danışmana duyguları hakkında konuşmasını sağlamak için akıl danışmanlığı hizmeti verilmektedir: Bu duruma gelmelerinde hangi nedeni görüyorlar? O halde ne yapmaları gerekebilir? Başarabilmeleri için başkaları ne yapmalıdır? Bu tür soruların yanıtları hakkında fikirler geliştiriyorlar. Bu ıslah kurumlarında bulunan profesyoneller için bir çocuğun başarı şansını yükseltmek için gerçek bir fırsattır. Gençlik adalet sistemi birçok çocuk için maalesef, çember düzeni raylarda dönüp duran tren gibidir. Biz, çocukların bu raylarda dönüp durmalarını istemiyoruz. Bizim istediğimiz çocukların bir an önce gençlik adaleti sisteminden çıkmalarıdır. Çünkü, gençken suç işlemeye devam ederlerse yetişkinlik dönemlerinde daha ciddi suçlar işleme olasılıkları söz konusudur. Birçok eyalette gençlik ceza adaleti sisteminin sorumluluğu on sekiz yaşına kadardır. Biz genç suçluyu rehabilite etmeyi başaramazsak, o kişi hayatının geri kalan kısmını ceza adaleti sisteminde yetişkin bir suçlu olarak yetişkin sisteminin sorumluluğu altına girmeye eğilimli olacaktır. Eğer güçlü toplumlar oluşturmak istiyorsak, erken müdahale ve önleme çalışmalarının etkin olması önemlidir.

    Okuma, yazma, iletişim gibi bütün bu etkinlikler çocuğun kurumdaki mahkûmiyeti boyunca geliştirilebilir. Fakat öyle ya da böyle çocuk bir gün kurumdan çıkacak. Biz Gençlik Ceza Adaleti ve Suçlu Önleme Bürosu’nda, Meslek Bölümü, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bölümü, ve İskân ve Şehir Gelişimi Bölümü’yle çocuk ve yetişkinler hakkında temel inisiyatiflere sahibiz. Böylece çocuklar ıslah kurumlarından çıktıklarında başarılı bir şekilde topluma uyum sağlayabilmektedirler. Topluma uyum, bazı çocukların sahip olamayacakları yetenekleri gerektirir. Kurumu terk etmeden önce insanlar için bir destek ağı kurmak da bu bakımdan ayrıca önemlidir. Böylece kurumu terk ettiklerinde onların doğru yolda kalmalarını sağlayacak biri/birileri var olacaktır. Bu, kuruma özellikle uyuşturucu bağımlılığı ve akıl sağlığı sorunlarıyla giren denetimden yoksun çocuklar için önemlidir, çünkü onlar yalnız oldukça kendilerini diğerlerinin merhametine sığınmış bulacaklar, kolayca kandırılabilir olacaklar ve olumsuz davranışları yinelemek ya da daha ağır olumsuz davranışlar geliştirme yönünden duydukları vicdan ve utanma hissi azalacaktır. Eğer onlara göz kulak olacak bir gözetim memuru olursa, sözgelimi çocuğun çalışmaya ya da okula gittiğinden emin olur, onları kontrol edip desteklerse, bizim bulgularımıza göre bu koşullarda çocukların tekrar suç işleme ihtimali azalmaktadır. Bunun çocuk için en iyi çözüm olduğu açıktır, aynı zamanda toplum için de en iyi çözümdür. Çünkü, toplum için bunun anlamı, bir insanı kilitli tutmak üzere daha fazla para harcamak zorunda olmamaktır. Aksine, o insan çıkacak, bir işte çalışacak, vergi ödeyecek ve katkıda bulunacaktır. Bu yüzden kurumlara tekrar dönme konusunda, insanlara ceza süreleri boyunca bakmak ve onların yaşamın üstesinden gelmelerini sağlamak üzere yeterli kaynaklara sahip olup olmadıklarından emin olmak oldukça önemlidir.

    Her yıl cezaevlerinden tahliyeler olur, davalar düşer, çocuklar tutukevinden serbest bırakılırlar. Sorun bizim, çocukların sisteme geri dönmek üzere yeterli şansa sahip olmaları konusunda onlara yardım edip etmeyeceğimizdir. Umduğumuz şey bu genç suçlulara ilerde cezaevlerinden uzak kalmalarını sağlayacak hizmetlerde bulunmaktır. Biz, Gençlik Adalet Sistemi’nin her bir eyalette o eyaletin fonlarıyla yürütülmesinin oldukça maliyetli olduğunun farkındayız. Bu maliyetin daha çok yüksek öğretim sistemine gitmesini ve tekrarlanan suçlar yerine daha fazla burs olanakları sağlanmasını isterdik. Bu, Gençlik Adalet Sistemi’ne para harcamak yerine, ihtiyacımız olan bu gençlerin, başarılı ve çalışkan bir şekilde topluma katkıda bulunmasını sağlamak için yollar oluşturmak gereklidir.

    Daha önce bahsetmediğim konulardan birisi gençlerin, bir çıkar ya da yaş grubunu temsil eden gençlerin hizmet verdiği örgütlere katılmasında yardımcı olmaktır. Örneğin, Amerika Kızlar ve Erkekler Kulübü; Amerikan Aile, Kariyer ve Toplum Liderleri, Adalet İçin Gençlik, Ulusal Suç Önleme Konseyi, Amerika Gençlik Servisi gibi (Boys and Girls Clubs of America; Family, Career and Community Leaders of America; Youth for Justice; National Crime Prevention Council; and Youth Sevice America). Çocuğun kendisini; ailesinin, okulunun ya da toplumun bir parçası olarak hissettiğinde, doğru davranmasını sağlamanın kolay olduğundan eminiz, çünkü çocuklar kendilerini, kendilerinden büyük bir şeyin parçası olarak hissederler. Az önce değindiğim örgütler gibi kuruluşlar, gençlerin diğer genç ve yetişkinlerle tanışmasına yardımcı olur, onların kendilerine olan güvenlerini artırmasının yanı sıra, konuşma ve yazma becerilerini geliştirecek toplum hizmetleri sağlar.

    Ülkenizde takip etmeniz gereken hususlardan biri, gerek ailesi hayatta olmayan, gerekse terk edilen ya da başı boş kalan, hiçbir bağlantısı olmayan çocuklardır. Bu çocuklar okula gidiyorsa katılımcı değillerdir ya da okulda zayıf bir durumdadırlar. Bütün bunların üzerine oyun oynadıkları eski arkadaşlarının, yeni deneyim yaşadıkları ya da  yeni arkadaşlıklar elde edindikleri grup ve örgütlerin bir parçası değillerse, bu çocuklar yüksek oranda suç işleme riski taşırlar. Çocuklarımızın; ailelerinin veya toplumlarının bir parçası olmayı sürdürmeleri için teşvik etmek üzere ailenin ve toplumun gücünü kullanmak çok önemlidir. Bu bağlantılar çocuklarımızı doğru yolda tutmaya yardımcı olacaktır.

    Evet, sizlere bizim Gençlik Ceza Adalet Sistemi’mizin genel yapısını ve uygulamakta olduğumuz değişik programları sundum. Bahsettiğim üzere Adalet Bölümü, danışmanlığı desteklemek için Genç Mahkemeleri, aile müdahalesi, ev danışmanlığı ve çocukları toplumlarına kazandırma konularında fırsatlar yaratmak üzere fonlar sağlar. Bütün bu programlar oldukça olumlu programlardır.

    Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’na, Ankara Üniversitesi’ne, UNICEF’e, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’na ve Dostlar Dayanışma Derneği Ankara Şubesi’ne teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca da buraya geldiğiniz, beni dinlediğiniz için sizlere de teşekkür etmek istiyorum. Amerika Birleşik Devletleri’nde geçen yaklaşık yirmi yılda çok yol aldık, çocuklara yardım etmek üzere çeşitli programlar geliştirdik ve çeşitli çalışmalar yaptık. Ancak hâlen almamız gereken uzun bir yolumuz var.

    Konuşmamı bitirirken, ortak endişeler taşıyan dünyanın diğer yerlerinden gelen arkadaşlarımla bilgilerimi paylaşma şansı tanıyan bu sempozyuma beni davet ettiğiniz için yeniden çok teşekkür ederim. Genç insanlarımıza sağlıklı ve üretken bir vatandaş olmaları için yardım etmekten daha önemli hiçbir iş düşünemiyorum. Bana karşı çok nazik davranışlar sergilendi ve sıcak bir şekilde ağırlandım. Eğer içinizden biri Amerika Birleşik Devletleri’ne gelip Washinton’u ziyaret ederse, sizlere elimden gelen konukseverliği göstermekten memnuniyet duyacağım.

 

 

TARTIŞMA

 

(NOT: Tartışmanın yaklaşık ilk iki sayfalık bölümü buraya alınmamıştır.)

 

Katılımcı:

İzlediğim program bir belgeseldi. Bir İngiliz kanalında seyretmiştim. Programda bir gençlik kurumu gösteriliyordu ve eğitmenler askerdi. Askerler, gençlere bağırıyordu ve gençler de bağırarak onlara cevap veriyorlardı. Acaba bu ağır suçları rehabilite etmek için böyle bir yöntem kullanılıyor mu? Bunu merak ediyorum.

 

Bob Flores, OJJDP Genel Başkanı:

    Bu anlattığınız, tarihimizden kısa ve sevimsiz bir bölüm. Şu an böyle bir uygulama yok. Çocukların askerî disiplin için gönderildiği “Boot Camp” dediğimiz bir uygulamamız vardı. Biz hükümette resmi pozisyon almış birileri olarak ve Bürom adına ben sorunları çözmek için bu tür uygulamayı reddettik. Bu tür programlara artık fon sağlamıyoruz ve onları desteklemiyoruz. Bazı eyaletlerde hâlâ böyle uygulamalar var mı? Evet; fakat bunlar uygulandıkları yerlerde katı disiplin uygulamaları içermelerine rağmen tamamiyle farklı programlardır. Daha önce bir beye de açıkladığım gibi eğer 13-15 yaşlarında bir çocuğunuz varsa, o çocuğun kalbinde birtakım şeyleri dayakla, disiplinle değiştirebileceğinize inanmak ise yaramayacak bir hatadır. Araştırmalar bunun bir şeyleri gerçekleştirmede etkili bir yöntem olmadığını göstermektedir. Bunun nedenlerinden birisi aileler çocuklarına uygun disiplini erken yaşlarında verirler. Fiziksel bir disiplinde bile, burada kastettiğim dayak değil, örneğin bir çocuğu bir yerlere dokunduğunda tehlikeyle karşılaşmaması ya da elektrik düğmesine parmaklarını sokmaması için bir odadan başka bir odaya almamak gibi fiziksel disiplinlerde bile yaş önemlidir. Bu tür disiplinin çocuk üç ya da dört yaşlarındayken yapılması ile on yedi yaşlarında uygulaması farklıdır. On yedi yaşındaki gence siz askerî disiplin uygularsanız bu çok sert bir uygulama olur. Böyle bir hareketin işe yarayacağına dair elimizde hiçbir kanıt yok. Bu yüzden bu yöntemi uygun bir yöntem olarak görmüyoruz. Ayrıca bu tür uygulamaların tam ters yaklaşımlarıyla yürütülen programların daha fazla işe yaradığını fark ettik. Yani çocukla anlamlı ilişkiler oluşturmayı amaçlayan programlar. Eğer çocuk; ailesine, okuluna ve toplumuna bağlıysa, bu çocuğun kanuna karşı gelme ihtimali çok düşüktür. Bu yüzden bu tercih edilen bir yol ve bu alan bizim paramızı harcadığımız, programlar için fon sağladığımız ve oluşturmak istediğimiz çözüm budur.

 

Katılımcı:

    Öncelikle konuşmanız için size teşekkür etmek istiyorum. Benim de birkaç sorum olacak, izin verirseniz? Kadın ve kızlardaki suç oranları sizce neden artış göstermektedir? Çocuk kurumlarının özelleştirileceği doğru mudur? Azınlıkların işledikleri suç türleri, özellikle de ağrı suç türleri ve oranları hakkında da kısa bir bilgi verebilir misiniz? Bu konuda istatistik bilgileriniz var mıdır?

 

Bob Flores, OJJDP Genel Başkanı:

    İlk sorunuz suçun kızlarda ve çocuklarda neden arttığıydı, değil mi? Evet. Buna kesin bir cevap verilebileceğini sanmıyorum. Size yaptığımız araştırmalardan söz edebilirim. Sanırım birçok neden var. Bunlardan biri zorlu ev koşullarının oluşumu. Kızlar, kendilerini güvenli bir ortamda hissetmelerini sağlayacak ortamlarda bulunduğu sürece çok nadir terk edilirler. Aslında bu her iki cins için de geçerli bir yargı. Ebeveyn-çocuk ilişkisi çok önemlidir. Sorunlu evlerde ülkemizde (ABD) kızlar daha çok cinsel istismar ve sömürüyle karşılaşmaktadırlar. Bence bu, bu açıdan büyüyen bir kin. Bence çok büyük risk taşıyan bir durum. Madde kullanımını artırmakta, kızların tehlikeli ortamlarda bulunma oranını artırmakta, bunun karşılığında kadın ve kızlarda kaba davranışların artmasına da neden olmakta. Bu konuda henüz bilemediğimiz birçok neden olduğuna inanıyorum. Ben yeni bir istekte bulundum ve bu yıl içinde Birleşik Devletler’deki kızların karşılaştığı durumlar hakkında çok geniş bir çalışmaya başlamayı umut ediyoruz. Bu durumun erkeklerin karşılaştığı durumlardan çok farklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü, erkeklerin ve kızların aynı problemlerle karşılaştıklarında aynı şekilde tepki verdiklerini düşünmüyorum. İşte bu farklılıkların ne olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Bu araştırma yaklaşık iki yıl sürecek. Fakat her altı ayda bir veriler açıklanacak, böylece bunlar çeşitli yerlerde incelenebilecek. Elde edilen bilgilere, ne için olursa olsun herkes erişebilecek.

    İkinci sorunuz Birleşik Devletler’de çocuklara has kurumların özelleştirilip özelleştirilmediği hakkındaydı. Söylemek istediğin ilk şey bu tür kurumların özelleştirilmesine herhangi bir gereksinim olmadığı ve bunun yaygın bir uygulama olmadığıdır. Daha önceki uygulamalardaki sonuçlar karışıktır. Bazı durumlarda daha iyi kaynaklar, programlar ve çocuklara yönelik daha iyi bakım gibi olumlu sonuçlar vermiştir, diğer alanlarda sayısız başarısızlıklar söz konusudur. O nedenle bu kurumlar yeniden devlet eline geçmiştir. Sanırım birçok şey gibi özelleştirmenin işe yarayıp yaramayacağı sorusunun cevabı kolay olmayacaktır. Uygun denetimle, sürece yeterli derecede dahil olmakla belki, fakat hükümet ya da özel destekli kuruluşlar olsun, sayısız denetim gerektirecek kritik bir alandır. Böyle bir uygulamanın reddedilmesi mümkün değildir, fakat geçmişte bazı korkunç başarısızlıklar yaşandı. Anlamaya çalıştığımız şeylerden biri de başarısızlığın neden gerçekleştiğidir. Ancak şunu da unutmamak gerekir: İnsanların özelleştirmeye meyilli olmalarının nedeni hükümetin fon sağladığı sistemlerde de korkunç başarısızlıkların oluşmasıdır. Bunun için, büyük miktarlarda para aktarılsa da, sistemdeki çocuklar için faydalar çok az olmaktadır. Değerlendirme ve incelemeler hem federe devlet hem de eyalet seviyesinde yapılmaktadır. Federe devletten maddi destek alabilmek için eyaletler, bazı koşulları yerine getirmek zorundadır. Biz de özel profesyonel örgütleri adımıza incelemeler yapmak üzere kullanmaktayız. Ayrıca eyaletler de izleme-değerlendirmenin bir parçası olarak yılda bir bunu yapmaktadır. Tabii bu kurumların Birleşik Devletler Başkanı’na değil eyalet valisine hesap verdikleri unutulmamalıdır. Bu yüzden bizim yetkimiz, bu kurumlara sağladığımız paranın miktarıyla sınırlıdır.

    Burada azınlıkların yüksek oranda suç işleyip işlemedikleri, bu olaylarda etkilerinin olup olmadığı ve istatistikler hakkında bir soru var. Bildiğimiz gibi, çocukların kanunla sorun yaşaması riskini etkileyen en önemli gerçeklerden birisi aile istikrarıdır. Ülkede yaptığımız çok yeni bir araştırmaya göre ana-babalı bir çocuğun suç mağduru olma oranı, yoksulluk ve ırksal geçmişten bağımsız olarak çok çok düşüktür. Bu, denetimden yoksun çocuklar başlarını derde sokacaklardır anlamına gelmektedir. Zayıf komşuluk ilişkilerinde de benzer bir durumu görüyoruz. Aile denetimi zayıf. Şehir yapısı değişmiş, iki-üç aile bir yerde ikamet ederken, elli katlı binalarda binlerce insan yaşamaya başlamış; herkes kendi içinde küçük topluluklar oluşturmuş iken, kendi kabuğuna çekilmiş, tek tek yaşayan onlarca insanın bir araya geldiği mekânlar oluşmuş. Kimse kimseyi tanımadığı için bu gruptan bir topluluk yaratmak oldukça güç, hatta imkânsız. Fakat, kendimden örnek vermek istiyorum, ben büyüme çağındayken eğer toplumun dışındaysam ve yapmamam gereken bir şey yaptıysam herhangi bir yetişkin beni korur ve bana bunu yapmamam gerektiğini söylerdi. Ayrıca annemin bundan haberdar olmasını sağlardı. Sonuç itibarıyla ben, ikinci kez başımı derde sokamazdım, o yetişkinle sorun yaşamaz ve eve gittiğim zaman ailemle sorun yaşamazdım. Bu yüzden etrafta başka yetişkinlerin olduğunu bilmek, benim tamamıyla kendi ailemin orada olduğunu bilmekle aynıydı. Halbuki birçok insanın yaşadığı büyük konutlarınız olduğu zaman orada kimin yaşadığını kimse bilmez; bu yüzden etrafta yetişkinler olsa bile sanki yokmuş gibidir. Yapmamız gereken, özellikle çetelerin olduğu bölgelerdeki programlarımızda bize yardımcı olması için bir şehir planlamacısının kaynaklarını kullanmak. Çünkü güvenli toplumlar yaratmak istediğiniz zaman düşünmeniz gereken şeylerden biri de binalardır. Binalar, güvenli topluma ne kadar katkı sağlamakta, ne kadar engel olmaktadır? Beş yüz binalı bir yeri devriye gezmekle, elli ailenin yaşadığı bir yeri devriye gezmek arasında büyük bir fark olduğu gerçektir. İnsan sayısı, merdiven sayısı, asansör sayısı, ışıkların sayısı bütün bu yerler daha zor bir hâle gelir.

Bu yüzden belli bir azınlık grubun suç davranışları gerçekleştirme riskinin daha yüksek olduğunu gösteren bir kanıt bulunduğuna, bulunabileceğine inanmıyorum. Bence istatistiklerin gösterdiği, temel denetimin olmadığı tipik göçmen toplumları ve günlük işlerde çalışan yeterli kaynağı olmayan toplumlarda, kimse çocuğunun yanında kalmamakta, sonuç olarak çocuklar daha erken yaşlarda yalnız kalmakta ve birçok sorunlu durumla karşılaşmaktadırlar. Özen gösterdiğimiz konulardan bir başkası, polisimizin tutukladığı insanlara karşı önyargılı olup olmadığıdır. Polis biriminde bu tür önyargılara sahip olunmadığını gösteren çalışmalar vardır. Polis, suç mahalline gittiği zaman şikayet konusu olay ya da suç olayı gerçekleşmiştir. Bu noktada onların ne yapmaları gerektiği konusunda seçenekleri çok azdır. En iyisini yapmaya çalışırlar. Toplum, onların sadece tutuklama yapmak için uğraştıklarını düşünür, çünkü azınlık bölgelerindeki risk oranı kesinlikle daha fazladır. 

Birleşik Devletler’de toplumdaki ayrıma, yani risk oranı yüksek bölge ile risk oranı düşük bölge ayrımına izin veren olgu ve olayları azaltmaya çalışmaktadır. Bir örnek verelim: İki ailemiz var. Biri kariyer sahibi, cep telefonları var, gün içinde onlara ulaşabileceğiniz ofisleri var, evde bir hizmetçileri ya da çalışan birileri var. Diğer aile ise iki ya da üç işte çalışıyor. Cep telefonları yok ve eğer gündüz çalışanı iseler, gün içinde telefon konuşması yapmalarına izin verilmiyor yoksa kovulabilirler. Bu durumda her iki ailenin çocuklarının çok küçük bir suç işlediklerini varsayalım. Polis, tabii ki o çocuğu merkezde tutmak istemeyecektir. Ama aileyi bulmak, haberdar etmek ve çocuğu aileye teslim etmek zorundadır. Çocuğa bir telefon numarası soracaktır. Ancak içlerinden sadece biri telefon numarası verebilir: Kariyer sahibi ve cep telefonu olan, belli bir ofiste çalışan ana-babanın çocuğu. İşte bu fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak için ülkemizde (ABD) yapmaya çalıştıklarımızdan biri, bu durumda çocuğa yardım edebilecek yetişkinlerin sayısını artırmak için neler yapabileceğimizi araştırmak. Örneğin, “Ben çocuğu tanıyorum, ailesini haberdar edeceğim, onları da tanıyorum, eğer bu çocuğu teslim etmek üzere ana-babasını bulamazsanız, beni arayın ve polis merkezine gelirim ve onu mahalleye geri götürürüm, gece de ailesi gelene kadar onu tutarım” diyebilecek bir kilise çalışanı ya da bir iş adamı bulmak. Şu koşullar altında böyle birini bulmak kolay değil elbette, fakat bu, varlıklı bir ailenin “Avukatımı arayacağım ve avukatım polis merkezine gidip çocuğumu ben gelene kadar tutacak” demesinden farklı bir uygulama değil. Bu yüzden bu tür bir uygulamayı nasıl yerleştireceğimizi düşünmek zorundayız, çünkü ancak bu şekilde devam edebiliriz. Polis biriminin en pahalı uygulaması çocuk bakımıdır. Bu görev, çocuğun tutukevine gönderilmesini gerektirmez, ancak sonuçta bir tutuklamadır ve çocuğun yargı öncesi tutuklanmasına dönüşerek tutukevine gönderilmesine neden olabilir. Azınlık varlığının bulunmadığı ikâmet alanlarında ekonomik zorluklar da önemli bir etmendir. Buralarda beyaz Amerikan nüfusu da bulunabilmektedir. Bu nedenle suç oranı yüksek yerlerde daha geniş bir çerçeveden bakmak gerektiğine inanıyoruz. Önemli olan önyargı, ırk, ayrımcılık vb. etmenler değil; çocuğu tanınan fırsatlardaki eşitsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Çünkü amaç çocuğun bindiği, onu kötü yola götüren trenden indirmek ve başka bir trene bindirmek olmalıdır. Bu çok daha ucuz, sonuçlar çok daha etkili ve uygulaması çok daha kolay bir yoldur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

NOTLAR:

NOT-1: Bu yazı III. Ulusal Çocuk ve Suç Sempozyumu (22-25 Aralık 2003) “Bakım, Gözetme ve Eğitim” Bildirileri’nden alınmış olup bu ve benzeri konularda daha fazla bilgi edinmek için ilgili sempozyumun kitabına başvurmanızı tavsiye ederiz. Amacımız suç konusunda çıkan kitaplardan, dergilerden, yazılardan sizleri haberdar etmek; bilgi evrenine ve Türk kriminolojisine (suç bilimine) katkıda bulunmak ve topluma faydalı olmaktır.

 

 

 

NOT-2: Bu yazının yayınlanmasına verdikleri izin ve kriminolojiye yaptıkları bu katkı dolayısıyla Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı sayın Nevin Özgün’e çok teşekkür ederiz. Vakfa, www.tcyov.org adresinden ulaşabilirsiniz.

 

 

 

© www.kriminoloji.com 2002

 

 

Ana sayfa